Herkesin geçmiş bayramını en içten dileklerimle kutlarım.Ramazandı bayramdı falan derken ancak fırsat bulabildim bilgisayarın başına geçmeye.Sizlere bu yaz gezdiğim yerleri anlatmaya fırsat buldukça devam edeceğim.Umreden döndükten bir hafta sonra ani bir kararla Avrupaya gittiğimizi yazmıştım.Şimdi sırasıyla gezdiğimiz şehirleri dilim döndüğünce anlatmaya çalışacağım.
BRÜKSEL-1.GÜN
Seyahatimize İlk olarak Avrupanın başkenti kabul edilen Brükselle başladık. Brüksel ,NATO ve AB nin merkezinin bulunduğu ,uluslararası ve kozmopolit bir kent..Uçağın camından aşağı doğru baktığımda manzara çok güzeldi.evler çok düzenli kocaman bahçeli ,her yer olabildiğince yeşil ,yeryüzü şekli olarak da dümdüzdü.Daha inmeden çok güzel bir şehir olduğu kararına vardim.Burada iki dil onuşuluyor; biri fransızca diğeri flamanca.Havaalanında bizi otelimize götürmesi için hiç ingilizce bilmeyen bir taksiciyle zor bela anlaştık.yaklaşık 15 km kadar yol gittik.40 Euro tuttu.şehrin adeta terkedilmiş bir görüntüsü vardı.yollar bomboş dükkanların çoğu kapalı.İstanbulu biran düşündümde doğrusu çok şaşırdım.
Odamızın penceresinden görünen manzara.
Saat 3 gibi otelimize vardık. Odamıza yerleştik ve hemen dışarı fırladık.Temmuzun 11 i olmasına rağmen hava o kadar serindi ki baya üşüdüm.şehrin merkezine doğru tramvayla gittik bir kaç alışveriş merkezi gezdik buralar daha hareketliydi.Fiyatlar türkiyeye göre daha pahalı.eee gelir seviyesini düşününce bu normal.
Sokaklarda resimdeki gibi müzisyenler yada farklı tipte şov yapan pek çok insanla karşılaşıyorsunuz.
Saat 6 gibi otelimize döndük Türkiyeden getirdiğimiz yıyeceklerden atıştırdık biraz dinlendik ve tekrar dışarı çıktık.Saat akşamın 7 si olmasına rağmen sanki öğlen gibi .Yürüyerek GRAND PLACE meydanına gittik.GRAND PLACE,hepsi birbirinden görkemli binaların bulunduğu muhteşem bir meydan.Meydana vardığımızda ne olduğunu tam anlayamadığım bir festival vardı. Festival sebebiyle meydanda konser veriliyordu. curcunanın içine düştük.insanlardan fırsat bulabildiğimiz kadarıyla binaları inceledik.Buradaki binaların taş işçilikleri mükemmeldi.
GRAND PLACE
MANNEKEN PİS
Sebebini anlayamadım ama bu küçük saygısız heykel Brükselin en ünlü heykeli .
GALERİES ROYALES ST-HUBERT
Grand placein kuzeyinde bulunan bu güzel kemerli çarşı 1847 yılında yapılmış.Cam tavanları yürüyüş alanlarının aydınlık olmasını sağlamış.
![]()
Burada bulunan el yapımı danteller nefes kesiciydi.tabiii o oranda da pahalı.
Brüksel müzesi'nin önüne geldiğimizde saat on civarıydı müze beşte kapanıyormuş.dolayısıyla içeri giremedik.İçerde kentin sosyo politik gelişimini gösteren sergiler ve birde Manneken Pis'in yaklaşık 800 parçadan oluşan kıyafetleri sergileniyormuş.

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder